Tuesday, July 17, 2007

Necla Arat meselesi

Ahmet Hakan , Hurriyet , 20 Mayıs 2007
ahmethakan@hurriyet.com.tr

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6545131&yazarid=131

www.haber34.net/ahmet-hakan/necla-arat-meselesi.html




Necla Arat meselesi





* BEN aslında "Azılı bir şeriatçı" imişim ve Prof. Dr. Necla Arat'a da o yüzden saldırıyormuşum! Bu görüşü ortaya atanlara sadece şunu hatırlatmak isterim:

Peki benim gibi "Azılı bir şeriatçı", neden Cumhuriyet mitinglerinin başaktörü Prof. Dr. Türkan Saylan hakkında bir "intihal" iddiası ortaya atmıyor da, "ikinci aktör" Necla Arat ile uğraşıyor? Hatta benim gibi biri Arat'ı diline dolarken, neden Türkan Saylan'ın kendi alanında çok saygın bir hoca olduğunu kabul ediyor?

* Necla Arat, beni mahkemeye verecekmiş. Ah keşke! Belki böylece üniversitenin tozlu raflarında kalan o meşhur "disiplin cezası", mahkeme kararıyla da tescillenmiş olur. Ama şimdiden anlaşalım: Necla Arat aleyhinde bir karar çıktığında, mahkemenin yeterince Atatürkçü olmadığını söylemek yok.

* Benim kanaatim şudur: Bu memlekette ne zamanki Ömer Dinçer'in intihal olayını Vakit Gazetesi, Necla Arat'ın intihal olayını da Cumhuriyet Gazetesi enine boyuna işler... İşte o zaman "Benim hırsızım / Senin hırsızın" meselesi biter. Aksi olmadıkça işimiz çok zor.

* Necla Arat'ın yakın silah arkadaşı Aysel Çelikel, "Necla Arat'ı yedirmeyiz" türünden bir beyanat patlatmış. Keşke Aysel Hanım, "Arkadaşa koltuk çıkma" kabilinden feodal bir tutum takınacağına, yakın arkadaşı Necla Arat'a dönüp, "Necla! Sahi sen 6 ay üniversiteden neden uzaklaştırılmıştın?" diye sorabilseydi...

* Bir gazeteci, "220 sayfalık bir çalışmanın 200 sayfası resmen başka yerden araklanmış!" bilgisini alınca ne yapar? Araklayanın kimliğine bakıp, "Tam da dip dalgasının tavan yaptığı, ulusal şahlanışın göz yaşarttığı bir dönemde bir Atatürk kadınını hırpalayıp AKP'nin değirmenine su taşıyamam" diyerek dosyayı elinin tersiyle iter mi? Peki DSP Lideri Zeki Sezer'in dediği gibi "hakkaniyet" duygumuz ne olacak?

* Ömer Dinçer için anında toplanıp karar çıkaran YÖK, Necla Arat konusunda neden susuyor? Üstelik YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in "İntihal iddiaları konusunda fevkaladenin fevkinde bir duyarlılık taşıyoruz" vurgulu bir açıklaması hálá kulaklarımızda çınlarken? Adalet duygusunun zedelenmesinin ne türden travmalara yol açabileceğini Teziç Hoca bilmiyor mu?

* İlkemiz şudur: Hiçbir hırsız, "İyi ama ben Müslüman'ım, o nedenle benim hırsızlığımı hoş gör" diyemez. Derse, "Hadi oradan... Sen önce ahlaklı ol" deriz. Hiçbir hırsız, "İyi ama ben laikim, çağdaşım, Atatürkçüyüm, o nedenle benim hırsızlığımı hoş gör" diyemez. Derse, "Hadi oradan... Sen önce ahlaklı ol" deriz. Mesele bundan ibarettir.